Katma Değer Vergisi, şirketlerin ve işletmelerin devlete ödemekle yükümlü olduğu vergi türlerinden biridir. Hem alım işlemlerinde hem de satış işlemlerinde sıklıkla karşımıza çıkan Katma Değer Vergisi işletmelerin aylık veya dönemlik periyotlar halinde vergi dairesine ödediği vergilerdir. Devletin vergi teşvikleri kapsamında ortaya çıkardığı KDV iadesi talebi sayesinde bazı vergilerden kaçınmak mümkündür. Özellikle ürün veya hizmet alımı yapan işletmelerin indirilebilecek KDV hesabına yansıttığı vergiler sayesinde satışlar üzerinde ödeyecekleri vergiden muaf olması sağlanmaktadır. Katma Değer Vergisinden iade alınması için bazı şartlar bulunmaktadır.
İşletmelerin gelir ve gider hesaplarının kontrolü yapıldığında indirilebilecek yani alım KDV’sinin hesaplanan yani satım KDV’sinden fazla olduğu durumlarda iade talebi gerçekleştirilmesi mümkündür. Günümüzde binlerce işletmenin aktif olarak iade sürecinden yararlandığı bilgisi bulunmaktadır. Küçük ölçekte işletmelerin ekstra olarak vergi yükümlülüğü altına girmemesini amaçlayan KDV iadesi teşviki sayesinde daha düşük tutarlarda vergi ödenmesi sağlanmaktadır.
Katma Değer Vergisi üzerinden iade talepleri oluşturmak için küçük işletme olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Aksine yurt dışına ihracat gerçekleştiren büyük şirketlerde bu tür iade hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Farklı olarak yatırım ve operasyon sürecine giren şirketlerde bu dönemler için kâr konusunda sıkıntı yaşaması durumunda KDV iadesi talebinde bulunabilmektedir. Katma Değer Vergisi için bulunulabilecek iade taleplerinde herhangi bir oran şartı bulunmamaktadır. Ürün veya hizmet ne olursa olsun şirket koşulları sağlandığı takdirde iade hizmetinden yararlanılabilmek mümkündür.
KDV üzerinden yapılan iade talepleri doğrultusunda muhasebe sisteminde ortaya çıkan devreden KDV hesabı, devlet tarafından takibi yapılan hesaplar arasında olduğu bilinmektedir. Devreden KDV hesabı sayesinde işletmelerin hangi tutarlarda iade talebi oluşturduğu takip altına alınmaktadır.